Göl etabı, bulunduğu arazinin merkezindeki kurumuş akarsu yatağının tekrar canlandırılarak eski flora ve fauna dokusunun yeşertildiği peyzajla bütünleşen suyun etrafında şekillenmiştir. Oluşan yeni doğal dokunun hem manzara hem de rekreasyon olarak yaşama katılması tasarımı şekillendiren bir unsurdur. Konutlardaki kat bahçeleri de 2.5 m küçük ağaçlar ve çeşitli bitkiler hatta organik sebzeler yetiştirilebilecek nitelikte 40 cm toprakla doldurulmuştur. Binaların sert esen kuzey-doğu rüzgârından etkilenmeyecek şekilde konumlandırılması kulelerde bile kayar doğramaların açılabilir olmasına olanak vermiştir. İstanbul kent hayatı içinde açık alan kullanımlarının çok tercih edilmesini destekleyen bu mimari yaklaşımı Akasya projesindeki tüm konutlarda görmek mümkündür.